Psikolog
Psikoloji biliminin çok özel bilgilerini çok özel yöntemlerle uygulayan sanatçılara psikolog denir. Psikologlar, zihinsel süreçleri ve insan davranışlarını, insanların birbirleriyle ve çevreyle nasıl ilişkili olduğunu gözlemleyerek, yorumlayarak, ölçerek ve kayıt altına alarak inceleyen meslek profesyonelleridir.
Bu sayfada;
Psikolog Kimdir?
Psikolog psikoloji bilimini uygulayan sanatçılar olduğuna göre psikoloji biliminin gelişimini inceleyebiliriz. Yaklaşık 150 yıllık tarihi boyunca ürettiği bilimsel bilgileri, hayatın değişik alanlarında uygulayan meslek dalıdır. Psikoloji bilimi kendi içinde alt dallara ayrılarak hayatımızın farklı alanlarında bize dokunur. Gelişim psikolojisi, fizyolojik psikoloji, deneysel psikoloji, Klinik Psikoloji, Endüstriyel Psikoloji, sosyal psikoloji gibi. Bu yazımızda psikoloji bilim dalı ve uygulayıcısı olan psikolog kavramını farklı açılardan ele almaya çalışacağız.
Psikolog ve diğer ruh sağlığı alanındaki meslek dallarıyla benzerlik ve farklılıklarını irdeleyeceğiz. Türkiye’ de psikologlarla ilgili meslek yasası ve örnek bazı diğer ülkelerdeki psikologların meslek yasalarını karşılaştıracağız.
Klinik Psikolog Kimdir?
Türkiye’ de psikolog olmak için ilk aşama, üniversite tercihlerinde bulunurken psikoloji bölümünü tercih ederek başlanır. Dört yıllık lisans eğitimi tamamlandıktan sonra psikoloji bölümü mezunu olunur. Eğer üst öğrenim basamağı olan yüksek lisans ve doktora derecesi isteniyorsa yine sınavlar sürecine girilmesi gerekmektedir. Bu süreç, psikolog olmak için en kestirme yoldur. Ya da Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuysanız psikolojinin alt dallarından olan Klinik Psikoloji’ de yüksek lisans yaparak Klinik Psikolog ünvanı alabilirsiniz. Bir diğer yol ise; diğer herhangi bir lisans mezunuysanız Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans ve doktora derecesine sahip olduğunuzda Klinik Psikolog ünvanı alabilmektesiniz.
Psikoloji Bilimi ve Psikoloji Tarihi
Psikoloji, insan zihni ve davranışını inceleyen bilimdir. Psikoloji çok yönlü bir disiplindir. ve insan gelişimi, spor, sağlık, klinik, sosyal davranış ve bilişsel süreçler gibi birçok alt alan içerir.
Psikoloji bilimi çok yenidir. Yeni bir bilim dalı olan psikoloji, son 150 yılda moderm psikoloji bilimi olarak bilimsel bilgi üretiyor. Bununla birlikte, kökeni M.Ö. 400-500 yılları arasında eski Yunan’a kadar uzanabilir. Felsefeciler, şu an modern bilimsel psikolojinin konusu olan hafıza, özgür irade, insan aklı, karar verme gibi konuları ele alıyorlardı.
Psikoloji bilimi. Wilhelm Wundt’un ilk resmi Psikoloji Laboratuvarı’nı kurmasıyla başladığı bilinir (1879). Bununla birlikte psikoloji biliminin, yüzyıllar öncesinden temelleri olduğunu gösteren felsefecilerin şu görüşleri dikkat çekicidir. Platon, beynin zihinsel süreçlerinin bir çeşit işleyiş mekanizması olduğunu ileri sürdü (M.Ö. 387). Aristo, kalbin zihinsel süreçlerin mekanizması olduğunu ileri sürdü (M.Ö. 335). Yaklaşık 250 yıl önceleri Franz A. Mesmer, başlangıçta büyüsel bir ritüel olarak adlandırılan şimdilerdeyse hipnoz olarak bilinen yöntemle bazı zihinsel rahatsızlıkların tedavisiyle uğraştı (1774). Franz Gall, Kişinin kafatası şeklinin ve kafatasına çarpmaların yeni kişilik özelliklerini açığa çıkardığı fikrini ortaya attı (1808). Fransız doktor Paul Broca, sol ön lobda dil gelişiminde önemli bir rol oynayan bir alan keşfetti (1861). Carl Wernicke, ön lobdaki çalışmalarını yayınladı. ve belirli bir alana verilen hasarın dili anlama veya üretme kabiliyetine zarar verdiğini ayrıntılarıyla bildirdi (1874). Stanley Hall, Psikoloji’de ilk Amerikan doktora programını açtı. Daha sonra Amerikan Psikoloji Birliği’ni kurdu (1878). 1879 yılında ise Wilhelm Wundt, insanın duygularını, davranışlarını ve kognisyonlarını resmi olarak araştırmayı başlatan Leipzig Üniversitesi’nde ilk resmi Psikoloji Laboratuvarı’nı kurmasıyla başladığı bilinir. Ardından Freud, Binet, Pavlov gibi isimlerle psikoloji bilimindeki gelişmeler devam etti.
Türkiye’de Psikoloji Biliminin Tarihi
Türkiye’de psikoloji biliminin tarihine dair net olmayan bilgilere sahibiz. Resmi tarih olarak kabul edilen 1915 yılıdır. Almanya, Osmanlı Devletinin son dönemlerinde Fransa’nın eğitim alanındaki etkisini azaltmak amacıyla 15 öğretim üyesi/görevlisini göndermesiyle başladığı kabul edilmektedir. O zaman ki adıyla darülfünün, şimdiki adıyla İstanbul Üniversitesi’ne gelmiş ve Psikoloji kürsüsü kurmuşlardır. İlerleyen yıllarda Ankara Üniversitesi’nde Felsefe Bilim Dalı’na bağlı olarak Psikoloji kürsüsü kurulmuştur. Ancak bu gelişmeler, psikolojinin sadece deneysel psikoloji alanındaki gelişmelerini dikkate aldığı düşünülmektedir. Çünkü 1915 yılından çok önceki yıllarda Osmanlı devleti’nde, ruhsal sorunların tedavisine ilişkin müzik sesi ile ve su sesi ile çalışmalar yapılmış, hastanelerde tedaviler yürütülmüştür. Henüz Türkiye’de psikolojinin tarihine dair üzerinde anlaşılmış bir tarih yazılmamıştır. Detaylı araştırılmaların olmadığı, tartışmalı bazı bilgilere sahibiz.
Psikolog Olmak İçin
Psikolog olmak için yukarıda açıklamasını yaptığımız gibi eğitim basamaklarından geçilmesi gerekmektedir. Psikolog mesleğine sahip bireyler farklı çalışma alanlarında çalışabilmektedirler. Özel ya da devlet okullarında formasyon alarak çalışabilmektedirler. Özel ya da devlet hastanelerinde, kreş ve gündüz bakımevlerinde, yaşlı bakım evlerinde, sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme merkezlerinde, aile ve sosyal politikalar bakanlığında, ceza infaz kurumlarında, sivil toplum kurumlarında, özel sektörde insan kaynakları alanında ve daha birçok alanda çalışabilmektedirler.
Psikolog, çok genel anlamda aşağıdaki gibi iş ve görevleri vardır. Psikolog’ un çalışma yeri ve pozisyonuna göre görevleri farklılıklar göstermektedir.
- Davranış ve beyin fonksiyonlarını incelemek için bilimsel çalışmalar yürütür.
- Gözlem, görüşme, mülakat, test, anket ve diğer yöntemlerle bilgiler toplar.
- Davranışları anlamak ve yordamak için değişik yöntemler kullanır.
- Bireyleri ve grupları anlamak ve açıklamak için yöntemler kullanır.
- Davranışlarda değişiklik yaratmak için bireyler, gruplar, ailelerle birlikte çalışır.
- Zihinsel, duygusal, sosyal ve davranışsal problemleri tanımlamak ve terapiler yürütmek
- Diğer ruh sağlığı profesyonelleriyle işbirliği içinde çalışır.
- Psikolog, düşünce duygu ve davranışları anlamaya ve açıklamaya çalışır. Bilimsel bakış açısıyla nasıl düşündüğümüzü, hissettiğimizi, ve nasıl davranış gösterdiğimizi inceler. Bu bilgileri insanların kendilerini anlamalarını, açıklamalarını ve değerlendirmelerine yardımcı olmak için uygular.
Ruh Sağlığı Meslekleri Nelerdir?
Ruh sağlığı meslekleri şunlardır; psikolog, psikolojik danışman, psikiyatrist, sosyal hizmet uzmanı. Bu meslek alanları birbirleriyle iş birliği yaparlar. Farklı aşamalarda farklı kurumlarda bu amaçla çalışırlar.
Psikolog ile Psikiyatrist Arasındaki Farklar
Psikolog ile psikiyatrist meslekleri sık sık aynı mesleklermiş gibi karıştırılır. Her iki meslek de; zihni, duygu ve düşünceleri incelerken, psikolog ve psikiyatrist meslekleri arasında belirgin farklılıklar da var.
Psikolog olmak için eğitiminize üniversitelerin Fen Edebiyat Fakültelerindeki Psikoloji bölümünü tercih ederek başlamalısınız. Psikolog olmak için değişik ülkelerin farklı uygulamalarıyla karşılaşabilirsiniz. Ancak ülkemizde psikolog olmak için lisans derecesine sahip olmak gerekmektedir. Yüksek lisans ve doktora derecesine sahip bir psikolog olmak için ise yüksek lisans yapmaya başlamalısınız. Klinik psikolog olmak için ülkemizdeki yasa ve yönetmeliklere uygun olarak belirli eğitim aşamalarından geçilmesi gerekmektedir. Bir psikiyatrist olmanız için öncelikle Tıp Fakültesi’ne girmeniz gerekmektedir. Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Psikiyatri alanında uzmanlık eğitimi almanız gerekmektedir.
Psikologlar ilaç yazarak tedavi uygulayamazken psikiyatrist ise ilaç ile tedavi yöntemini kullanır. Klinik psikologlar, düşünce duygu ve davranış sorunlarını değerlendirmek ve teşhis etmek, bu problemleri aşmak veya yönetmek için eğitilirler. Klinik psikologlar, çeşitli yöntemler ve psikoterapiler kullanarak sorunlarını çözmede veya yönetmelerinde yardımcı olurlar. Psikiyatristler ise hastalıkların tedavisinde ilaç tedavisine sıklıkla başvururlar. Bazı psikiyatristler de psikologlar gibi eğitim aldıkları alan ile ilgili psikoterapi yapabilirler.
Psikolog ile Sosyal Hizmet Uzmanı Arasındaki Farklar
Sosyal Hizmet Uzmanı, çalışma yerine göre değişmekle birlikte bakım koordinatörü olabilir. Danışanlar için danışman işlevi görebilir. Aile ile ilişkiye girerek barınma, yardım, sağlık ve sosyal özelliklerini değerlendirir. Mahkemelerde kişiler hakkında raporlar verebilir. Sosyal hizmet uzmanı, toplumdaki sorunların bireyi etkilerini anlamaya ve yardım koşullarını değerlendirmeye çalışır. Toplumda ekonomik, sosyal ve kültürel konularda bazı problemleri olan kişilere ve topluluklara destek olan ve çözüm yolları arayan meslek dalıdır. Psikolog ise toplumdan kaynaklanan sorunların bireylerin çözmesi yolunda yardımcıdır denilebilir.
Psikolog ile Psikolojik Danışmanlık Arasındaki Farklar
Psikolog, Fen Edebiyat Fakülteleri’nin psikoloji bölümünü bitirmekle başlayan bir eğitim hayatı varken Psikolojik Danışmanlık mesleği Eğitim Fakültesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı’ndan mezun olmakla başlamaktadır. Ülkemizdeki yasa ve yönetmeliklerin kıskacında kalan Psikolojik Danışmanlık mesleği “öğretmen” rolü ile değerlendirilmektedir. Bu nedenle daha çok eğitim kurumlarında çalışma alanları bulmaktadır. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık alanlarından mezun olan bireyler Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yaparak Klinik Psikolog olabilmektedirler. Eğitim programları da dahil olmak üzere birbirlerine çok benzeyen iki meslektir. Psikoloji biliminin çeşitli alt dallara ayrılarak daha geniş anlamda insanı ve davranışlarını incelediğini düşünebiliriz.
Psikolog ile Klinik Psikolog Arasındaki Farklar
Psikolog olmanın eğitimsel basamakları yukarıda açıklandığı gibidir. Klinik psikologlar, ise Psikoloji veya Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunu olanların Klinik Psikoloji’de yüksek lisans yaparak elde ettikleri master derecesidir. Ya da diğer başka bölümlerden mezun olanları ise hem Klinik Psikoloji yüksek lisansı hem de Doktora seviyesinde eğitim aldıktan sonra bu unvanı alabilmektedirler. Klinik psikologlar yasalarımızca doktor ile birlikte ve bağımsız olarak çalışabilme yeterliliği elde etmektedirler. Bu konuya aşağıdaki başlıkta değineceğiz.
Türkiye de ve Dünya da Psikolog olmak için Yasal Durum
Türkiye’de yukarıda da açıklandığı üzere psikolog olmak için eğitim süreçlerini tamamlamak gerekmektedir. Ardından klinik psikolog olmak için belirli eğitim süreçlerini tamamlamak gerekmektedir. Yasalarımız uyarınca Klinik Psikolog olmanın ve Psikoterapi yapabilmenin koşulları belirlenmiştir.
Avusturya’da bir psikoloğun psikoterapi uygulayabilmesi için koşullar ülkemizden farklı ve daha esnek görünmektedir. Buna göre Avusturya’da psikolog olmak için bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi 3 yıllık lisans eğitimi almak gerekmektedir. Lisans mezunu bir psikolog, eğitimini aldığı psikoterapi alanıyla ilgili resmi olarak psikoterapi yapabilmektedir. Psikoloji lisans eğitiminden sonra toplamda 3 ile 5 yıl arasında süren psikoterapi eğitiminden sonra psikoterapist unvanı almaktadır. Avusturya’da psikoterapist olmak bir meslek olarak kabul edilmektedir. Avusturya’da psikiyatrist olmak doğrudan doğruya psikoterapi yapılabileceği anlamına gelmemektedir. Aynı şekilde psikoterapist ünvanı almak ve psikoterapi yapmak için 3-5 yıl kadar süren bir eğitimden geçmesi gerekmektedir.
Almanya’da bir psikoloğun, psikoterapist olması için, öncelikle psikoloji fakültesini bitirmesi gerekiyor. Ardından, önceden belirlenen 3 psikoterapi alanıyla ilgili 3 ile 5 yıl arasında değişen psikoterapi eğitimi alırlar. Mezun olduktan sonra isterlerse muayenehane açabilirler. Sigortalar, psikolog seans ücretlerini öderler. Bu psikoterapi eğitimini almayan diğer psikologlar ise yine bağımsız olarak çalışabilirler. Ama danışanlar, psikoterapi ücretini kendileri kişisel olarak öderler. Türkiye’de Klinisyen olanlar belirli alanlarda çalışabiliyorken bu ülkelerde eğitimleri almak koşuluyla sınırları çok daha esnek şekilde çalışabilmektedirler.
Psikoterapist Olmak İçin
Yukarıdaki açıklamadan da anlaşıldığı üzere Avusturya ve Almanya’da psikoterapist olmak, kurallarla ve eğitimle değerlendirilmektedir. Psikolog olanlar yasal olarak sınırları belirlenmiş terapi eğitimlerini aldıkları durumda, çalışma koşullarını elde ediyorlar. Birçok Avrupa ülkesinde benzer uygulamalar mevcut. Ancak Avusturya, diğerlerinden belirgin olarak farklı bir uygulamaya imza atıyor gibi görünüyor. Avusturya’da psikoterapist’ lik mesleği var. Bir meslek olarak kabul edilmiş görünmektedir.
Türkiye’de Psikoterapist’lik gibi bir meslek olmadığı gibi psikologların psikoterapi ile ilgili her konuya karışmaması konusunda bir de sınırlama getirildiğinden sözedebiliriz. Bununla birlikte mutlaka Klinik Psikolog olma şartı aranmaktadır. 26 Nisan 2011 tarihli, resmi gazetede yayınlanan kanun hükmünde kararnameye göre klinik psikologlar kimi durumlarda hekimle birlikte çalışırlar kimi durumlarda da bağımsız olarak çalışabilirler.Aşağıdaki başlıklar ilginizi çekebilir.
Psikoterapi eğitimleri Avusturya’da ve Almanya’da belirlenmiştir. Türkiye’de ise özel kuruluşlar tarafından psikoterapi eğitimi düzenlenmektedir. Hipnoterapi konusunda Sağlık Bakanlığı ile üniversitelerin işbirliği yapılmıştır. Bu çerçevede hipnoz yapmak için belirli meslekler bu üniversitelere başvuruda bulunarak eğitimi tamamladıktan sonra uygulama yetkisi alabilmektedir. Diğer terapi ekolleri için de aynı çalışmaların yapılması Türkiye’de psikoterapinin gelişimini olumlu yönde destekleyecektir. Hipnoterapi eğitimi dışındaki psikoterapi ekollerinde üniversitelerin herhangi bir çalışması malesef bulunmamaktadır. Psikoterapi Enstitüsü bu çerçeve de önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Psikoterapiye dair herşeyin konuşulduğu psikoterapi eğitimlerinin verildiği bu merkez Türkiye koşullarının çok üstünde bir kuruluştur.